Bu entry'yi yazdıktan sonra programı biraz daha kurcaladım
ve burada popüler olmanın yolları için kendimce bir yol haritası çıkardım. Şimdi
burada birazdan söyleyeceklerim benim kişisel görüşlerimden ziyade program içi
genel-geçerliliği bulunan şeyler. Neyse oraya geleceğiz, rastgele bir yerden
başlayalım. Şimdi bir instagram hesabının pazarlamasını yapacağız birlikte.
1. Tag/etiket meselesi. Ben de buradaki çoğu yazar gibi
(evet biliyorum siz de öylesiniz), fotoğrafların altına 10 satır etiket
yazanlara gıcık oluyordum ilk başlarda ama sonra bunun çok basit bir izlenim
yönetimi kaygısı olduğunu düşünmeye başladım. Şöyle düşünelim, elimizde bir
sosyal medya aracı var ve burada vakit geçiriyoruz. Güzel fotoğraflar çekiyoruz
ve üzerine zaman harcayıp düzenlemesini yapıyoruz, filtrelerini koyuyoruz
filan. E bunları bizi takip edenden daha çok kişinin görmesini istemekten daha
doğal bir şey olabilir mi? Daha çok kişiye ulaşmak değil mi amaç zaten? (Burada
konu popüler olmak.)
İşin özü: Etiket koyunuz fotoğraflarınıza. Bu temel adım.
2. Takip ettikçe takip edilme meselesi bence çok tehlikeli. Her
takip edeni takip etmek sağlıklı değil. Diyelim ki yeni üye oldunuz ve sıfır
takipçiniz ve takip edileniniz var. Öncelikle takip/takip politikası gütmek
gerekiyor. İlk başta arkadaşlarınızı toplayabilirsiniz etrafa. Birkaç tane de
yabancı insanla etkileşin. Bana sorarsanız takipçi miktarı ve takip edilen
miktarı arasında büyük bir fark olmalı. Yani siz takip etmeyi 150 kişide
bırakmalısınız örneğin ama bu sırada takipçi sayınızı arttırmanın da yollarını
bulmalısınız.
Takipçi konusunun sıkıntılı olduğu konu şu: Tanımadığınız
insanlarla duygusal bir ilişkiye girmiş de oluyorsunuz ve bir zaman sonra
isteseniz de unfollow edemiyor hale geliyorsunuz. Bu konuya dikkat. Minimum
fakat kaliteli hesaplar takip etmeye çalışın. Biri sizin profilinize girdiği
zaman "bu takip eden herkesi geri takip ediyor" havası oluşmasın.
Böyle olduğu zaman takip edilirsiniz ama geri takip
yapmayınca hemen unfollow edilirsiniz. Bu sağlıklı bir tutum değil. (Bu
yazdıklarımın hangisi sağlıklı ki adhgadjfsa. Neyse pazarlıyoruz bi saniye!)
3. Instagram aslında tam bir izlenim yönetimi ortamı. Bunu
kullanmayı bilmek lazım.
Peki, nedir izlenim yönetimi? İnsanların sizi nasıl
gördüğünü düşünerek davranmaktır. Günlük hayatta belirli bir seviyenin üzerinde
olması pek sağlıklı değil. Sosyal medyada da değil ama şu an tek amacımız
popüler olmak olduğu için her şey mubahtır diyoruz. Nasıl kullanacağız bu
mereti?
3.a) Gerçek olarak. Gerçek olacaksınız. İsminizi
kullanacaksınız. Görüntü resminizde siz olacaksınız. Yaşadığınız yerle olsun,
hayatınızla olsun, mümkün olabildiğince "kendiniz" olarak görünmeye
çalışacaksınız. (bu aslında psikolojik açıdan korkunç bir tabir. ama günah
keçisi oldum bir kere.)
3.b) Farklı olacaksınız. Yani gidip bir vosvos fotoğrafı da
siz çekmeyeceksiniz. Hem kendiniz, hem farklı olmanın özel bir yolunu
bulacaksınız. Yani orada sizi temsilen bir farklılık olacak.
Hemen bir örnek vereyim. Buyurun şuraya bakın. profile
girdiğiniz zaman gördüğünüz o beyazlık, o sadelik bile karakteristik bir şey.
Yani profilinizin bir karakteri olmalı.
Peki, nasıl bir karakter?
instagram'da açıkçası uzunca zaman geçirdim (işte bunlar hep
derste sıkılmalar) ve istisna hariç aslında buranın da tamamen kapitalist bir
yapıda olduğunu fark ettim. Ama bu yeni modern bir durum. Nasıl mı, bir
bakalım.
Örneğin şu profil. Kadın profesyonel fotoğrafçı ve
inanılmaz bir portfolyosu var. Gezinince göreceksiniz, aslında basit bir
matematikte ilerliyor: Sade. Şık. Fakat kaliteli.
Mesela şu fotoğraf. Normalde ben çeksem sıradan bir fotoğraf
olacakken o çektiği zaman bu kadar beğenilmesinin 3 sebebi var:
1. Sade. Sadece bir ayakkabı kutusu ve ayakkabı. Bu kadar. Kalabalık
değil. Daha önceki entryde de bahsettim, bizim kültür kalabalık bir kültür ama
burada bunu unutun. Yok öyle her şeyi doluşturmak.
2. Şık. Gayet güzel yazlık bir çift ayakkabı. Modern bir
görüntüsü var.
3. Ve kaliteli.
Ben olsam böyle bir şey çekemem çünkü benim ayakkabılarım
muhtemelen Hermes marka olmaz. Ama işte, önemli olan burada Hermes olması eheh.
Bir başka profile bakalım mesela. Kadın burada küçük kızının
fotoğraflarını çekiyor. Kızı için özel bir hashtag oluşturmuş, bütün
fotoğraflarını o etiketle yayıyor. geriye gittikçe kızın ne kadar büyüdüğünü
görebiliyorsunuz ve bu sizi profile bağlıyor. Bakın ufacık özel bir bağlantı
oluştu.
Sıra sayısını unuttum ama devam edelim bir yerden.
Kendinize özel bir şeyiniz olmalı. Bir şeyi göstermelisiniz,
yani o işin meraklıları sizi takip etmeli.
Mesela bir bakalım. John Stoffer'ın profili bana hep çok
güzel gelmiştir mesela. (Bu arada şimdiye kadar gösterdiğim bütün profiller Iphone kullanıcısı. Profesyonel fotoğrafçılar ama mobil fotoğraflarını
koyuyorlar buralara. Şikayet etmeyin o yüzden.) Stoffer'ın profilinde bir yaşam
tarzını nasıl yansıttığını görürüz. Tam bir Amerikan ailesi. Çoğu fotoğrafın
altında öteki aile fertleriyle olan sıcak konuşmaları bulabilirsiniz. Bu adam
aynı zamanda ağaç yontmacılığı da yapıyor. Kendince kaşık vs. oyuyor. Ve hep
şık. Bütün fotoğraflarında bir yeni-modernite var.
Bu kısmı çok uzattım, şimdi gelelim aktif olarak
yapabileceklerinize.
1. Etiket koymak konusunda anlaşmıştık. Ona devam.
2. Etiketlere girin ve rastgele bir şekilde fotoğraf
beğenin. Evet. Hatta bazen girip birkaç fotoğrafını beğenin insanların. Dikkat
çekin.
3. Yorum yapın. O yorumlar o fotoğrafların altında olacak. Hiçbir
şey olmazsa kalp filan koyun. zamazingo deyin, gorgeous filan deyin ehehe.
4. 3. maddedeki yorumlar çok önemli. Bunu özellikle ünlü
insanların fotoğraflarına yapın.
5. Kendinize dikkat çekici bir description yazın. Ama iddialı
olmasın. Sade olun.
Fotoğraflar açısından:
1. Artık şu basit instagram filtrelerini kullanmayın. Yeter!
2. Artık filtre kullanmayın hatta. Kullanacaksanız Vscocam, Lightroom vs kullanın ama abartmayın. Unutmayın bir şey doğala ne kadar yakınsa o kadar
güzeldir. Doğallığın güzelliği yeni moda diyorum, anlatamıyorum. vscocam
kullanmıyorsanız snapseed kullanın, ufak düzeltmeler yapın ama filtre
kullanmayın.
3. Şunu unutmayın, o popüler olan kısımdan donanım olarak
hiçbir eksiğiniz yok. onların öyle olmasına sebep olan şey gördükleri yerler,
baktıkları şeyler vs. E bizde yok bunların hiçbiri diyorsanız şu profile bir
bakın, Türk bir kullanıcı. Yani güzellik gören gözde gerçekten eheh.
Etrafınıza bakın çekecek güzel şeyler arayın. Gerçi Türkiye’de
yaşadığımızı unutmadım hiç.
Bu programda Japonların, Singapurluların, ne bileyim Tayvanlıların
bu kadar popüler olmasının tek sebebi şehirlerinin güzellikleri. Adam kapının
önüne çıksa bir estetik, evinin içine girse bir estetik.
7. Yarışmalara katılın. shoutout denilen şeye önem verin.
8. Şu çerçeveleri kullanmayın artık gözünüzü seveyim.
Çok uzattım. Kaliteli, ya da daha doğrusu pahalı bir izlenim
vermeyi unutmayın. yani beyaz bir zemin üzerine bir Iphone fotoğrafı koyup
çekin, biraz efekt verin, tamam işte ayak uydurdunuz siz de. Minimal olun. Bakın
şunu kastediyorum. Aynı kullanıcının öteki fotoğraflarına da bakın mesela.
Uzun uzun yazdım, gelelim kendi kısmıma. Dediklerimin çoğuna
katılmadığımı belirtmek istiyorum hemen. Katılmak dediğim, doğru bulmuyorum. İlk
olarak insan psikolojisi için uygun değil. Başta da dediğim gibi ben öyle
olmasını istemiyorum, her yerin belirli bir karakteristiği olduğu gibi buranın
da var. Eksik gedik varsa söyleyin, eleştirecekseniz de buyurun eleştirin. Sen
bunları yaptın mı diye sorarsanız, bir kısmını yaptım geri kalanıyla uğraşmadım
ama uğraşanı için: Tabby. Bu kız benim açımdan tam bir sosyal psikolojik
deneydir eheh. Tırnaklarıyla tırmandı şu anki yerine, evet. Her ünlü fotoğrafın
altında bu kızın yorumunu görebilirsiniz.
Güncellemeler olacaktır sanırım. Şimdilik bu kadar.
Sonra gelen: Asıl önemli şeyi söylemeyi unuttum. Tarihiniz
olacak arkadaşlar. İnsanlar geçmişi olan insanları ciddi bulur. O yüzden günde
en fazla 2 fotoğraf koyup her gün koymaya bakacaksınız. Farklı olmak önemli. Ama
dediğim gibi, süreklilik ve tarihi olmak da çok önemli.